Pandemi’nin İkincil Hasarı; Lejyoner Hastalığı - Kodsan
HVAC ekipmanı üretiminde 40 yıllık deneyim

Pandemi’nin İkincil Hasarı; Lejyoner Hastalığı

Covid-19 Pandemi süreci, öncelikli olan sağlık hizmetlerinin ötesinde eğitim, ekonomi, endüstriyel ve tarıma dönük üretim, tedarik hizmetleri, turizm, ulaştırma, iletişim gibi birbirleriyle etkileşim ve iş birliği gerektiren birçok kamu ve özel hizmetlerin yeni yöntemlerle sunulması gerekliliğini doğurmuştur. Eski yaşama dönüş sürecine girdiğimiz bu dönemde, uzun süre boş kalıp kullanılmayan ofis, okul, otel ve diğer binalar, su sisteminde kullanım azlığı sonucu oluşan durgunluk nedeniyle az bilinen yıkıcı ikincil hasarlara yol açmaktadır. Belirtileri Covid-19’a benzeyen bir başka enfeksiyon; Lejyoner hastalığı.

Lejyonella, pnömofili bakterisini içeren su damlacıklarının solunması sonucu oluşan, nadir fakat ciddi bir hastalıktır. Lejyonellanın 40’ın üzerinde çeşidi bulunmakla birlikte en tehlikelisi ve mekanik tesisat alanı için en önemli olanı Lejyoner hastalığını oluşturan Legionella pneumophilla cinsidir. İlgili bakteriler nehirler, göller ve rezervuarlar gibi doğal su kaynaklarında, termal su banyoları ve çamurların normal florasında yaygındır, ancak genellikle az sayıdadır. Bu nedenle insanların bu kaynaklardan hastalığa yakalanmaları nadiren gerçekleşir. Lejyoner hastalığının oluşabilmesi için Lejyonella bakterisi ile kirlenmiş suyun aerosol halinde solunması gerekir. Böylece mikrop akciğere ulaşarak hastalığı oluşturabilir. Bakterinin bulaşıcılığı, suyun sıcaklık, PH değeri, ortamdaki demiroksit oranı ve bakterinin kuluçka süresi için uygun ortam oluşturan kirlilik faktörleriyle doğru orantılıdır. Bakterilerin üreyip çoğalabilmesi için bu koşulların oluşumuna en uygun ortamlar ise mekanik tesisat sistemleridir.

Doğadaki sulardan şehir şebeke suyuna geçebilen bu bakteriler, şebeke suyu ne kadar iyi şartlandırılırsa şartlandırılsın arındırılamayabilir. Bu nedenle, binaların sıcak ve soğuk su sistemleri, soğutma kuleleri, buhar kondansörleri, sıvının buharlaşması mekanizması ile işleyen soğutucular, su filtreleri ve kullanılmayan boru sistemlerindeki biyofilm tabakasında yerleşip çoğalabilir. Musluklar ve duş başlıklarında çöken kireç katmanları bakterilerin yerleşmesi için uygun alanlardır.

Hastalığın insanlara bulaşmasını önlemek için en etkili yöntem, bakterinin çoğalmasının ve yayılmasının önlenmesidir. Bu süreçler mekanik sistemlerde oluşacağı için hastalıkla mücadelenin esas alanı bina tesisatlarıdır. Lejyonella'nın büyümesi için optimum sıcaklık aralığı, domestik su sistemlerinde yaygın olarak belirtilen sıcaklık olan 20-45 °C'dir. Özellikle kullanım kesintili olup, su durgun kaldığında bu olasılık artmaktadır. Su tanklarında da akış ve hareket olmayan bölgeler uygun büyüme alanları oluşturmaktadır.

Yapılan araştırmalara göre domestik su tesisatında Lejiyonella potansiyeli, sıcak su tanklarının (boyler) 60 °C ve üstünde set edilmesi halinde %25 oranlarına düşmektedir. Cihazda Lejiyonella yokken musluklarda Lejiyonellaya risk oluşturmayacak oranda rastlanmıştır. Boyler iç yüzeyleri kir tutmayan ve temizlenebilen bir malzemeyle kaplı ise yüzeyleri kirli görülen ve kirli görünümlü su içeren depolara göre daha az Lejyonella riski taşımaktadır. Eğer soğuk su sisteminde Lejiyonella oranı düşükse, kullanma sıcak suyu sisteminde daha az riski oluşturmaktadır. Ancak yine de su sıcaklığı çok önemli bir parametredir. Evlerde ise en büyük risk faktörü kapaksız su depoları bulundurma halinde geçerlidir. Araştırma sonuçları göstermektedir ki; iyi sistem tasarımı, doğru uygulama, zamanında bakım ve çalıştırma ile mekanik tesisattaki tehditler önlenebilir.

Su sistemlerinin yeniden açıldığı ve devreye alınacağı bu dönemde sisteme Lejyonella bakterilerinin oluşumunun ve yerleşip yerleşmediğinin risk değerlendirmelerinin yapılarak, su sistemlerinin dezenfeksiyonu gerçekleştirilmelidir. Lejyonellaya karşı geliştirilmiş çeşitli dezenfekte etme yöntemleri bulunmaktadır. Isıtma ve hızla akıtma yöntemi en uygulanabilir yöntemdir ve sistemin en az 66.1°C’ye kadar ısıtılıp sonrasında suyun sistemde sirkulasyonuyla gerceklestirilir. Lejyonella nüfusunun %90’ı 60 °C’de 25 dakikada ölmektedir. 70 °C’de 10 dakika içinde %90’ı ölmektedir. Tesisler uzun süre kapalı kaldıysa, su uzun süredir hareketsiz ise bütün sıcak su tankları 70°C’ye çıkarılması ve en az 24 saat bu sıcaklık korunması önerilmektedir. Sıcak su tesisatındaki tüm musluklar ve açıklıklardan 5 veya 10 dakika boyunca su akıtılmalıdır ve buradan akan suyun sıcaklığının mutlaka 60°C’den yüksek olması sağlanmalıdır. Bu sıcaklık sağlanamazsa, işlem başarısız olur. Bu islem haslanma icin potansiyeli yükseltir ve sadece cok iyi kontrol edilen durumlar icin yapılmalıdır.

Bir diğer etkili yöntem ise bina su sistemlerindeki bakteri riskini dezenfektanlar aracılığıyla kontrol altında tutmaktır. Bina su kaynağının dezenfektan seviyesini artırarak ve Lejyonella büyümesini sınırlamaya yardımcı olmak için suya eklenen uzun süreli dezenfektan örnekleri arasında klor, mono-kloramin, klor dioksit, ultraviyole ışık ve ozon bulunur. Klorlama yontemi yüksek konsantrasyonlu klorun sıcak su sistemine sirkule edilerek, sistem dışına çıkana kadar fışkırıtılmasıyla gerçekleştirilir. Klor büyümeyi yavaşlatır, ancak Lejyonellanın klora karşı direnci fazladır. Dezenfeksiyon için yüksek klor yoğunluğu gereklidir. Fakat yüksek konsantrasyon icme suyu sistemlerinde güvenli olmayacağından uygulanacak dezenfekte yöntemi kontrollü bir ortamda yapılmalıdır. Ozonlama yontemi ise su sistemine ozon üreticisiyle üretilen ozon enjekte edilmesiyle gerçekleştirilir. Ozon su icinde litrede 1-2 mg oranında olacak şekilde çözünür ve Lejyonella bakterilerini öldürür.Ultraviyole Isıma Metodu, Lejyonella bakterilerini bina su dağıtım sistemine girmeden once ultraviyole (UV) ışını göndererek öldürür. Suyun tüketilme riski olması sebebiyle, ev sıcak su sistemlerinin kimyasal yollarla dezenfeksiyonu emniyetli görülmemekle birlikte, uygulanacak her türlü dezenfektan yöntemi kontrollü bir biçimde tamamlanmalıdır.
Evsel sıcak su sistemlerinde Lejyonella bakterilerinden korunmanın en pratik yolu ise bakır-gümüş iyonlaşmasıdır. Bakır-gümüş iyonlaşması yöntemiyle insanlara zarar vermeden Lejyonella bakterilerinin etkilerinden kurtulunabilinir. Sıcak ve soğuk su sistemlerinin bakterilerden olabildiğince arındırılarak, sistemin emniyeti kontrol altında alındığında bina yeniden açılmalıdır.
Ne kadar arındırılırsa arındırılsın tüm su sistemleri bu öngörülebilir ve önlenebilir kirlenme riski altındadır. Ancak aralıklı olarak bina ve ekipman kullanımının kesintiye uğraması ve suyun uzun süreli durgun kalması Lejyonella salgının oluşmasında yüksek risk taşımaktadır. Binaların ve ekipmanlarının etkin bir şekilde dezenfeksiyonu, bakımı ve işletilmesi, biyofilm, organik kalıntı ve korozyonun su sistemini kirletmesini önlemeye yardımcı olacak; böylece Lejyonella için yaşam alanı oluşumunun önüne geçilebilecektir.

İmge Karakoç
İş Geliştirme Mühendisi





İletişime Geçin!

Fikir almak, bir proje başlatmak ya da sadece tanışmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

İletişim Kur

İndirilebilir Katalog

Şirketimiz ve yeteneklerimiz hakkında daha fazla bilgi edinebilmek için kataloğumuzu indirebilirsiniz.